Akuamarin taşı suların saflığını, denizin canlılığını ve rahatlığını çağrıştırır. Sakinleştirici ve yatıştırıcı bir özelliği olan akuamarin, gündelik hayatta karşılaştığımız sorunları akışına bırakmamıza yardımcı olur. Antik çağlardada akuamarin'in deniz kızlarının hazinesi olduğuna inanılıyordu ve denizciler tarafından iyi şans, korkusuzluk ve korumanın tılsımı olarak kabul ediliyordu. Aynı zamanda sonsuz gençlik ve mutluluk taşı olarak kabul ediliyordu.
 
Aquamarine adı, "denizin suyu" anlamına gelen Latince aqua marinus'tan gelir ve parlak okyanus rengini ifade eder. Açık mavi - gök mavisi rengi ile Beril (Beryl) familyasının bir üyesidir. Rengi, taşın kimyasal yapısındaki demir oksitlerden kaynaklanır. Bu yapısı sayesinde çok büyük boyutlarda olan akuamarin taşları, derin bir manyetik güce sahip olduklarından eskiden kahinler tarafından kullanılır ve bazı bölgelerde kâhin taşı olarak bilinirdi. Günümüzde kristallerle iletişime geçebilen büyük reiki ustalarının bu taşı akuamarin taşının faydalarından yararlanmak için ay etkisi altında kullandığı biliniyor.